Su toprağı gördü ve aşkını varlığını göstermenin bir yolunu buldu.
Toprağın yüreğine düştü ve tuttu toprağın ellerini . Can verdi …
Yandı toprak suyu bekledi özledi ve çok istedi…
Su geldiğinde toprağın bayramı oldu.
Toprak suya dayanak su toprağa dayanak oldu.
Sonra su toprağa yaslandı, birbirlerinde sükunet buldular.
Toprak ve suyun aşkı senin yavrun
BİR olanın birliğinden üflediği nefes ellerini tuttuğun çocuk…
Ağaç kökleri suyu hisseder ve suya doğru uzatır ya köklerini işte öylesine uzatır yüreğini yavrun sana…
Fidan tutunur ya toprağa, öyle tutunur evladın sana…
Toprak ANNE, su BABA
Öyleyse mükemmelliği ve kusursuzluğu aramayı bırak sadece toprak ol, su ol.
Toprak ve su ol ki, yavrunun kökleri sana tutunabilsin dalları uzayabilsin, büyüyebilsin
Toprak ve su ol ki dalları meyveye durabilsin
Göğe doğru kanatlarını açabilsin…
Hayatımızda yaşadığımız deneyimlerden hiç biri anne babamızla aramızda geçen duygular kadar derin değildir. Duygularımızın bazılarının kökleri anne babalarımızla ilk ilişki kurduğumuz dönem bebeklik dönemimizin karanlıklarında gizlidir. Sonra duygular köklerde birikmeye başlar ve bu duygular kökleri, ya besleyerek güçlendirir ya da daha ömrün ilk anlarından itibaren kökleri hasta etmeye başlar. Sonra köklerden gelen can suyu ile duygular bedenimize doğru ilerler ve dallar oluşmaya başlar. Dallarımız her yöne doğru yayılarak büyür , bazı dallarda sivri zarar verici uçlar oluşurken, bazı dallarımız güneşi görebilmek, çiçek açmak için sağlıkla büyümeye devam eder.
Anne babalar ile çocuklar arasındaki ilişki nefreti de sevgiyi de içinde barındıran karmaşık bir ilişkidir.
Anne babalık bizi aklımız ve yüreğimiz arasında geçen müthiş bir mücadeleye sürükler. Ve bu mücadelede yanlış bir cümle çocuğun ruhunu yaralayacağı gibi içtenlik ve sevecenlik dolu bir dokunuş ya da bir cümle çocuğun kanatlarını daha çok açmasını sağlayabilir.
Anne babalık yaptığınız çocuk, sizin küçük bir modeliniz değildir.
İçinde kendi bir tek olan kişiliği taşıyan yaratıcının evrende bir tane yarattığı eşsiz bir parçadır. Bu eşsiz yaratılışın kendi kişiliğine uygun büyümesi serpilmesi ve kanatlanmasını sağlayamazsak onun ruhunu canlandırmak yerine ruhunda yaralar oluştururuz.
Ellerini tuttuğunuz bu eşsiz canın ruhunu büyütmek için tıpkı toprak ve su gibi besle onu.
Köklerini salsın , dayansın sana …
Duygusal ihtiyaçlarını kana kana alsın senden .
Alsın ki varoluş amacını bulabilsin alsın ki kanatlanarak kendini gerçekleştirebilsin kendini insan-ı kamile doğru ilerletebilsin.
Hayatımızda yaşadığımız deneyimlerden hiç biri anne babamızla aramızda geçen duygular kadar derin değildir. Duygularımızın bazılarının kökleri anne babalarımızla ilk ilişki kurduğumuz dönem bebeklik dönemimizin karanlıklarında gizlidir. Sonra duygular köklerde birikmeye başlar ve bu duygular kökleri, ya besleyerek güçlendirir ya da daha ömrün ilk anlarından itibaren kökleri hasta etmeye başlar. Sonra köklerden gelen can suyu ile duygular bedenimize doğru ilerler ve dallar oluşmaya başlar. Dallarımız her yöne doğru yayılarak büyür , bazı dallarda sivri zarar verici uçlar oluşurken, bazı dallarımız güneşi görebilmek, çiçek açmak için sağlıkla büyümeye devam eder.
Anne babalar ile çocuklar arasındaki ilişki nefreti de sevgiyi de içinde barındıran karmaşık bir ilişkidir.
Anne babalık bizi aklımız ve yüreğimiz arasında geçen müthiş bir mücadeleye sürükler. Ve bu mücadelede yanlış bir cümle çocuğun ruhunu yaralayacağı gibi içtenlik ve sevecenlik dolu bir dokunuş ya da bir cümle çocuğun kanatlarını daha çok açmasını sağlayabilir.
Anne babalık yaptığınız çocuk, sizin küçük bir modeliniz değildir.
İçinde kendi bir tek olan kişiliği taşıyan yaratıcının evrende bir tane yarattığı eşsiz bir parçadır. Bu eşsiz yaratılışın kendi kişiliğine uygun büyümesi serpilmesi ve kanatlanmasını sağlayamazsak onun ruhunu canlandırmak yerine ruhunda yaralar oluştururuz.
Ellerini tuttuğunuz bu eşsiz canın ruhunu büyütmek için tıpkı toprak ve su gibi besle onu.
Köklerini salsın , dayansın sana …
Duygusal ihtiyaçlarını kana kana alsın senden .
Alsın ki varoluş amacını bulabilsin alsın ki kanatlanarak kendini gerçekleştirebilsin kendini insan-ı kamile doğru ilerletebilsin.
Sevgili anneler ve babalar;
Haydi şimdi bir yetişkin olarak kendi köklerinize bakın. Kökler ve kanatlar kitabında çocuğunuzun benlik köklerinin ihtiyaçlarını (sevgi, sabır, güven, zaman, ilişki) nasıl güçlendireceğiniz ve yaşamla başedebilmesine imkan veren kanatları (açıksözlülük, dürüstlük, nezaket, sorumluluk, düzen, başarı) nasıl destekleyeceğinize dair öneriler bulacaksınız.
Kökleri bir gece , birkaç an sulamak yetmez. Ve kanatlar da bir gün de gelişemez. Hatırlayın, tüm değerli şeyler zaman alıcıdır. Anne baba olduğunuz sürece ne sulama biter , ne kanatları destekleme biter.
Şimdi sahip olduğunuz sevme yeteneğinize yaratan bir damla rahmetinden ekledi şimdi o damlayı harekete geçirin. Sizden gelecek hayırlı ve ahlaklı bireylerin yetişebilmesi için yavrularınızın size yaslanmasına izin verin ve kökleri kana kana sulayın.Ve sonra da kanatların açılmasına serpilmesine fırsat vererek yavrularınızı yaşama doğru umutla hazırlayın.